14.08.2012

Aşk Yumruğu

‎ ' Ve o rengi altına çalan saçlarını savurdun ellerini onların arasından şöyle bir geçirerek.Gözlerinin rengi sıradanlaşmıştı şimdi;araya giren derinliğiydi çünkü.Belki kurumuş dudaklarını alnıma değdirmeseydin;ben olmazdın.Ya da ne bileyim;seni o güvercinlere ıslak ekmek atarken gördüğümde kıskandım seni onlardan.Ve deniz parçası gözlerini kısarak gözlerimin içine baktın;dudaklarında belli belirsiz bi' tebessüm belirdi.Belki de bana öyle geldi;bilmiyorum.Sonra ılık bi' nefes üfledin saçlarımın içine doğru.Biliyorum çünkü hissettim.Hissedebiliyorsam orada bi' yerlerdedir.Dokunmama gerek yok.Sayende öğrendim.Ellerin omuzlarıma düşen dalgalı saçlarımın her bi' köşesinde gezerken kulağıma doğru eğilip yumuşacık,kadife gibi sesinle dedin ki;' Ben de seni kendimden kıskanıyorum.Şimdi ne yapacağız?Gideyim mi? ' O an gitmeyi bahis konusu yapman bile beni zedeleyip kısa bi' panik atak geçirmeme neden oldu.Daha fazla dayanamayıp gözlerimden bi' şelale y
aratmayı başardım.Kar beyazı,çift çizgisiz bi' gömlek vardı üzerinde.Hiç unutmam.Boynuna kadar tüm düğmeler ilikli.Ve yüzümü göğsüne gömüp hiç durmadan ağladım.Ellerim göğüs kafesinin hemen altında.Ve yine istifini hiç bozmadın.Koca ama bi' erkeğe göre oldukça narin ellerinden birini sarıp sarmaladığın omzumdan çekip yüzüme götürdün ve elinin tersini yanağıma sürterek tenimi okşadın.Hafif ama çevik bi' hareketle çenemi kaldırdın seni görebilmem için.Bayılacaktım bu eşsiz görüntü karşısında.Çok güzeldin.Yüzünü yüzüme yaklaştırdın.Ama Pinokyo burnun daha fazlasına engel oldu.Az yana doğru eğildin sonra aramızdaki mesafeyi kısaltmak için.Yumuşak olduğundan emin olduğum dudaklarını dudaklarıma bastırdın.O an kalbim yerinden çıkacak sandım.Bana göreyse öldüm.Ve yine bana göre yıllar sürdü o ölümcül öpücük.Gerçeğe göreyse bi' dakika sadece.Her neyse.Şey diyecektim.Seni sevmiyorum ben.Sana tapıyorum. '