2.05.2012

Ayıcık

- Öpüşmüş sayılmazdık aslında.Sadece dudak tiryakisiydik.O kadar.Elini popoma dayaması dışında pek bir fantazimiz de yoktu.Zeki sayılırdı belki.Sıfırla kaçı çarparsan çarp,sonucun yine sıfır olduğunu biliyordu en azından.Yoksa bilmiyor muydu?Her neyse.Bana bir kere kuşum bile demişti.Hayır,bizim bir muhabbet kuşumuz vardı tabi.Ona demiştir o.Sohbetine doyum olunmazdı zaten kuşuyla.En romantik anımız,gözüme kirpik kaçtığı bi' anda oradan onu almak için ilk defa o kadar uzun bir süre gözümün içine bakmış olmasıydı dikkatle.Beni kimseyle paylaşamazdı hem.Ama herkesin paylaşımcı olmasını beklerdi nedense.Benden başka kimseyi görmezdi ki gözü.Ya da gözü benden başka herkesi görüyordu belki de.Aynanın karşısında kendiyle sevişirdi sanki.Alışveriş merkezine gittiğimizde,neredeyse bir saat lavabonun önünde beklerdim onu.Orada makyajını tazelediği ihtimali üzerinde durmuyor değildim hani.Her şeye rağmen ona ait olduğumu hissediyordum sanırım.Her ne kadar hödük olsa da doğrusu.Yok mudur zaten biz kızlarda gözünün içine bakan biri varken gözünü senden kaçıranı seçme huyumuz.Neyse işte.