11.05.2012

Adını Baca koydum.


- Aklıma bi’ geldikçe binleniyor.Bu anı da okulda geçmişti.Sözünü ettiğim şu D.'yi hatırlıyorsundur herhalde.Hani bizim D. işte.Kısa kısa yazacağım;bakalım,ne düşüneceksin.
  Günlerden bi’ gün;arka sırada oturmuş kızlarla sohbet ediyorduk.Sonra diğerleri kantine indi.Bu D.’yle biz baş başa kaldık.Konu nerden geldiyse yapışık kulak memesine geldi.Bizimki yine bi' şey bulacak ya,hemen bana dönerek;’Baaak,senin kulakların da öyle.’demez mi.Bu doğuştan gelen bi’ özelliktir.Dünyada ve Türkiye’de birçok kişinin,ünlü isimler de dahil,kulakları böyle.Ve de ne görüntü olarak kötü ne de sağlık bakımından sakıncalı.Ama bu öyle bi’ söylüyor ki sanırsın kanser teşhisi koymuş.Ki kesinlikle benim kulak memem yapışık değil.Sadece onun ki gibi sarkmış göğüs gibi durmuyor diye bu kendi kendine yine gelin güvey oldu.
  Günlerden bi’ başka gün;yine bununla ikimiz sohbet ediyorduk.Bu sefer saç bakımından açıldı konu.Bu,öve öve bitiremez zaten o at yelesi saçlarını.Uzun ya;sanki uzun saçı olan herkesin saçı kaliteli ve kalın telliymiş gibi bi’ konuşmalar falan.Bakıyorum saçıma;benimki daha uzun.Ve genetikten gelen bi’ ayrıcalık olarak kalın telli ve gür.Ama görsen,bunun saçlarının uçları yanmış sürekli saç açıcıyla boyayıp duruyor.Çok ince telli olmasa da ince işte.Gelmiş bu sefer de bana;’Ayh benim saçım daha kalın telli.Ama senin saçların ince.’dedi.Allah’ım kızın suratının ortasına nasıl yapıştırmak geliyor içimden,sorma.Hadi dedim;sevinsin,böyle avunsun yavrucak.
  Bi’ gün yine lavabodayız.Büyük bi’ ayna var hemen girişin yanında.Yan yana durup üstümüzü başımızı düzeltiyoruz.Bu bi’ incelemeye başladı yine.Bi’ kendine bakıyor,bi’ bana.Sonra yine açtı o kapçık ağzını.’Kız,ben senden daha uzunum.’diye.Görsen,boylarımız aynı.Ve hatta ben ondan bi’ gıdım falan daha uzunum.Ama işte,o kıçından gördüğü için farklı bi’ boyut katıyor olaya.He he tabi,diyerek gülümsedim.
  Bi’ başka gün de;yine konuşuyoruz hep beraber.Bu sefer parmaklarımı gördü.Benim parmaklarım biraz farklı.Mesela uzattığımda düpdüz durmuyor da uçları kıvrılıyor.Ki ben bana bi’ özellik kattığı için bu durumdan hiç rahatsız değilim.Baktı benim parmaklarıma;’Aa senin parmakların yamuk.’dedi.Allah’ım bu kız ruh hastası.Kendi parmakları da ayıptır söylemesi odun gibi.Ve tırnaklarında hiç törpü izi yok.Sanırsın katır tırnağı.’Evet.’dedim.’Çünkü bana ait ve benim parmaklarım.’
  Son bi’ şey daha geldi aklıma.Bu sefer de bilekle ilgili.Hava sıcak olduğu için kıvırıyorduk gömlek kollarını.Ben de fazla sevmem öğrenci gömleği gibi durmuyor diye.Ama azıcık kıvırdım.Yine D.'nin dikkatini bi’ şey çekti.Aa sen de şaşırdın,değil mi?Dur bak,ne dedi;’Senin bileklerin ne kadar kalın.Sanki hamur yoğuran kadınlar gibi.’Ki bileklerim gayet normal.Ne ince ne kalın.Yine;’Hımm.Olabilir.Senden çok olmasın;evde her gün yufka açıyorum da.’diyerek şakaya vurdum.
  Ne dedin?Sen olsan saçını başını mı yolarsın.Ben de yolardım ama görgü nedir;Allah'tan biliyorum.Şimdi sen söyle bakalım;abartıyor muyum yoksa fazla hafife mi alıyorum?Adını Baca koydum.Çünkü karakter olarak bacadan yani odundan farkı yok.Ve ben yine olsam yine onu kırmamak için elimden geleni yapardım.Onu asla küçük düşürmezdim.Çünkü yine biliyorum ki görünüşü onu o yapan şey.Aslında alınmıyorum söylediklerine.Alınsaydım,mevzuyu orada uzatırdım.Biliyorum ki kendi iç çirkinliğini örtmek için etrafındakileri yerden yere vuruyor.Bence onun içindeki çirkinlik davranışlarına da yansımış.Annem şöyle der;'Güzel olana biri gelip çirkin demiş,ne fayda.Güzel güzelliğinden vaz mı geçecek sanki.Ama çirkin olana çirkin dersen değiştiremeyeceği bi' şeyi yüzüne vurmuş olursun.Bu günahtır.'İslamda bi' insanı dış görünüşünden ötürü ne aşağılama ne de küçük düşürme durumu yoktur zaten.Gerçek bi' müslüman;her şeyden önce insan bu kadar bayağı bi' davranışta bulunmamalı.
  Arkadaş seçimi;iyi karpuz seçmekten bile daha meşakatli bi' iş.Yanımızda manavcı amcayı taşıyamayacağımıza göre kendimiz beyinlerine vursak ya.Keleşse ses falan çıkar belki.