27.04.2012

Çene,Kalp ve Beyin Diyalogları

- ’Bırak da onunla son bir kez konuşayım.’ derken onuncu kez;ikna olmuş olacak ki morona benzer suratı azıcık yumuşadı. ‘Çok daha dikkatli ol bu sefer.’ diye sıkı sıkı tembih etti sanki ilk kez söylüyormuş gibi.Yavaş adımlarla yanına yaklaştım.Tereddütlü son bir adımdan sonra artık bulunmak istediğim yerdeydim.Önce onun şu anki halini görünce dehşete kapıldım.Ama bunu belli etmemeye karar verdim.Pembesi sönmüş soluk bir sarıya yüz çevirmişti yanakları.Gözlerinin feri sönmüştü,dudakları da epey kurumuştu.Sanki bir ölü kadar da kötü kokuyordu.Hala nefes alıp veriyor olması bile mucize olmalıydı.Nefes alıp veren bir ceset ha.Şaşkınlığımı dilime yansıtmamayı umarak çenemi açtım.Elini tutarken bir yandan,henüz alışveriş yapmış bir sürtük kadar iyi görünüyorsun,dedim fısıldayarak.Gözlerini devirdi. ‘Ya ne demezsin,ettin yine her şeyin içine.Gökten düşen bir iki bok olurdu önceden.Şimdi bir kanalizasyonun içindeyim.’ Aksi cadı.Nefret edilesiceliğinden bi' şey kaybetmemişti hala.